Günaydın

Henüz hiçbir şarkı bir diğerine dokunmamışken, yalnızlıklarımız birbirimizden bi'haber ve her şeyin biraz daha eksildiği bir sabahtan günaydın.
Rakı kadehleri dolmadıkça en derin yerlerde kalıyor bazı hikayeler. Böyle sabahlarda birkaç sözcük oyunu ile anlatılmak ister gibi fakat tam olarak değil, geçiyor, geçip gidiyor işte parmak uçlarımızdan. Tutamazsın, sakın ha! deneyeyim deme. Tutamadığın gibi bakakalırsın ardından.
Bugünün günaydını sitemli oldu biraz bütün kara parçalarındaki bütün renklerden insanlara. Bu sabah çok içmemiştim, yorgun ve çok yabancı hissediyordum kendimi her kareye. İçemiyordum ki. İçemeyecek kadar yabancı ve yılgındım. Sabah eve geldiğimde birkaç saat uyku hafif bir kahvaltı yetecek gibiydi günü geçiştirmeye. Yetti de. Hiç evden çıkmak istemiyordum. Eve dönüş yolunu kaybetmek isteyen ben artık evden çıkmak istemiyordum. Bu durum bipolarlığımın bana hediyesi olsa gerek...
Şimdi bütün insanlara küsmek istiyorum. Küsüp kimseyle konuşmak istemiyorum evet çocuk gibi. Çünkü baktığım gözlerde bencillik görüyordum ve ben bencillikten hiç hazetmiyordum. Kıskançlıktan, kinden ve en çok egodan hiç hazetmiyordum. Merhametsizliğe tahammül edemiyordum. "Nedir bu kavga gürültü?" Diye kafamı pencereden dünyaya uzatacak gibiyim. Bunun yerine kilometrelerce bir ormanda yürümeyi ya da hiç evden çıkmamayı tercih ediyordum.
Ya işte valletta bu sabah da böyle canım sıkıldı biraz.
Özledim sanki biraz, ne diyorsun?

Yorumlar